Süleyman Demirel ‘in Demagojisi
Süleyman Demirel 35 yıl boyunca aralıklarla 19 yıl Türkiye’nin Başbakan ve Cumhurbaşkanı statüsünde görev yapan Sami Süleyman Gündoğdu Demirel (Çoban Sülo), Türkiye’ye demagojiyi getiren siyasi şahsiyet.
1965’lerde çalkantılı yıllar geçiren Türkiye’de bir kurtarıcı, halkın adamı, köyden gelen ilk Cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel sorulara gerçek cevaplarını değil, geçiştiren, başka yöne çeken cevapları ve konuşmalarıyla ünlüdür.
Öte yandan Türkiye’nin siyasi hafızası olarak nitelendirilen Demirel, 1962-2000 yılları arasında aktif siyasette bulundu. Başbakanlık koltuğundan 6 defa indirildi, 7 yıllık Cumhurbaşkanlığı döneminde 4 Başbakan değişti.
Süleyman Babamız
Hakkında bir çok söylenti bulunan Süleyman Demirel nam-ı diğer Çoban Sülo’nun, mason olduğu ve Amerika’nın adamı olduğu söylenmekteydi. Ama halk onu sevdi, Adalet Partisi’ndeyken %52,8 lik bir oy kitlesi yakaladı.
Tarihe giren Süleyman Demirel diyalogları;
1-1970 yılında ABD heyetinden bir yetkiliye, yasaklanması konuşulan afyon meselesi hakkında verdiği cevap:
-Türkiye’de zaten 120 ton afyon yetişiyor, bu sizin gençliğe 1 hafta yetmez.
2-17 Ağustos deprem sabahı Süleyman Demirel açıklama yapıyor:
-Binaenaleyh Türkiye’nin altı çürüktür, Türkiye’nin altı çürüktür diye bırakıp gidecek değiliz, bununla yaşamayı öğreneceğiz.
3-Türkiye, 12 Ada konusunda Yunanistan ile sorun yaşamış ve karşılıklı kılıçlar çekilmişti. Ertesi gün kabine toplanmış ve toplantı uzun saatler sürmüştü. Dışarıda gazeteciler soru soruyor:
– Sayın başbakan, Yunanistan Ege Denizi’nin bir Yunan gölü olduğunu iddia ediyor bu konu hakkında cevabınız ne olacak?
– Süleyman Demirel: Ege bir Türk gölü değildir, Ege bir Yunan gölü de değildir. Binaenaleyh Ege bir göl değildir.
4- 1980 öncesinde Bülent Ecevit’e ithafen – 4 kaz teslim etsen, akşama 3’ünü kaybedip gelir.
5- Şapkamı koysam o bile seçilir.
6- Üniversite ziyaretleri sırasında sol görüşlü bir öğrenci Demirel’i sıkıştırır:
-Türkiye’de yapılan her türlü işi sahiplenme gibi bir işiniz var.
– Sen nerde oturuyorsun?
-Kadıköy’de niye ki?
-Hah işte buraya gelmek için her gün üstünden geçtiğin köprü var ya
-Ee evet
-Onu işte ben yaptım!
7- Demirel’in eski tayfasının bulunduğu bir ortamda gazetecinin biri soru sorar:
-Sayın Demirel, Türkiye’nin durumunu tek kelimeyle özetler misiniz?
-İyi
Herkes şaşırır, Demirel mevcut duruma iyi demiştir sonuçta. Konuşmasına devam eder.
-Ama iki kelimeyle özetlememi isterseniz “iyi değil”.
8- Galibiyetin sahibi çoktur, mağlubiyetin sahibi yoktur, yenilgi yetimdir.
9- Deniz gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan asıldığında Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatih Rüştü Zorlu’nun asılması olayına gönderme yaparak “işte şimdi durum 3-3 berabere” demiştir.
10- Erzurum depreminde Demirel’in mühendisliğini yaptığı bir bina yıkılmıştır. Gelen eleştirilere cevabı şu olmuştur:
-O bina 35 yıl ayakta durdu diye kimse taktir etmiyor da, yıkıldı diye herkes eleştiriyor?
11- GAP projesinin bitmeyeceği söylenmesi üzerine:
-GAP’I kimseye gap diye gaptırmam. (Güneydoğu Anadolu Projesi)-Türkiye tarihinin en büyük projesidir.
12- Başbakanlık kapısında bekleyen 1 At’ı ölmüş ama 2 At parası isteyen yaşlı amcaya cevap veriyor:
-Niye biz mi öldürdük.
13- Seçmenlerle yapılan seçim öncesi bir konuşmasında:
-Göreceksiniz iktidara geldiğimiz zaman işssizlik problemini 3 ay evet 3 ay içerisinde çözeceğiz. Bakın altını çizerek söylüyorum.
O sırada not almakta olan gazeteciye dönüp:
-“Sen de altını çiz o satırların” der.
Aradan 10-11 ay geçer Demirel Başbakan’dır ama işsizlik sorunu çözülmemiştir. O gün ki konuşmada bulunan ve not alan gazeteci kendisini ziyaret eder. Demirel yaptıklarını, yapamadıklarını anlatır. Söz sırası gazeteciye geldiğinde not aldığı kağıdı göstererek:
-Efendim siz bize işsizliği 3 ay içerisinde bitireceğinizi vurgulamış ve “bunun altını çizin” demiştiniz, bende çizmiştim buyrun.
-Kağıdı vermene gerek yok, o gün altını çizin demiştim değil mi? Çıkar kalemini tekrar , al kağıdı eline, bul o satırları. Buldun mu? Hah tamam; şimdi de üstünü çiz.
14- Gazeteci: Sayın Demirel, Yıldırım Bulut için ne düşünüyorsunuz?
Demirel: Bulut buluttur, bulutun akı da buluttur garası da, binaenaleyh üzerinde gonuşmaya değmez.
15- Demirel Cumhurbaşkanlığı döneminde bir çok kişiye Devlet Sanatçısı ünvanı vermiştir.
-Gazeteci: Efendim bu kadar çok kişiye Devlet Sanatçısı ünvanı vermenize gelen tepkiler için ne diyeceksiniz?
-Demirel: Efendim ünvanı verince herkese verdiniz diye eleştiriyorlar, vermeyince sanatçıyı korumuyorsunuz diye eleştiriyorlar.
16- Demirel AP Genel Başkanı seçilir. 8 Aralık 1964’te,dönemin Başbakanı İsmet İnönü ile Çankaya’da Liderler Zirvesi’ne katılır. Orada “Hükümet memleketi idare edemiyor” diye topu İsmet İnönü’ye atar.
-İnönü: Sayın Demirel şikayetin benden mi?
-Demirel: Evet sizden… Hükümetinizden…
-İnönü: Çöldeki bedevi şeyhi dahi tehlikenin nereden geldiğini bilir. Onu anladım yalnız Hükümet Çankaya değildir, Meclis işidir. Gelin orada konuşalım. Toplantı bitmiştir, bundan sonra da yapılmayacaktır.
80’lik İsmet İnönü 40’lık Süleyman Demirel’e demokrasinin rayına oturduğunu ve oyunu kurallarına göre oynamak gerektiği mesajını o gün böyle verdi. Demirel toplantı sonrası şöyle der:
-Adam haklı, ‘Gelin Meclis’e’ diyor. Hay hay gidelim Meclis’e bu hesabı görelim.
Demirel’in yıllarca dilinden düşürmediği ‘Bulun 226’yı devirin’ slogan o gün böyle bulundu ve aslında patenti İsmet İnönü’ye aitti.
17- Kırıkkale’de cephane fabrikası patlamıştı. Neden önlem alınmadığı gazete manşetlerinden inmezken Demirel kendi üslubuyla olayı değerlendirir:
-Kimin aklına gelirdi patlayacağı?
18- Duygu Asena’nın ilk popüler olduğu dönemlerde kendisine konu hakkındaki düşünceleri sorulur.
-Bunun icabı vardır veya yoktur bu ayrı bir mesele. İcabi yoksa fuzuli bir şey yapılmış olmaz yine de. İcabi varsa Feminizm fevkalade bir şeydir.
19- 24 Şubat 1993’te Başbakan Demirel: Kontrgerilla tartışması kadar Türkiye’de havanda su dövülen bir konu yoktur. Deniyor ki araştıralım. O zaman her şeyi araştıralım. Yarın Güneş doğacak mı diye araştıralım!
Süleyman Demirel Başbakan
20- Ülkede benzin sıkıntısı olduğu günlerde konu hakkındaki düşünceleri sorulan Demirel:
-“Benzin vardı, mazot vardı, şerbet yapıp biz mi içtik” der ve şöyle devam eder: Su mu daha değerlidir mazot mu? Tabii ki su, mazot içilmez ama su içilir.
21- 1960’lı yıllar Kıbrıs meselesi nedeniyle İngiltere’yle Türkiye ilişkileri kötüdür. Tam da bu sırada Demirel İngiltere’ye ziyarete gider.Dönüşte gazetecilerle arasında geçen diyalog şöyle:
-Gazeteci:Efendim neden İngiliz Dış İşleri Bakanı’nın elini sıktınız.
-Demirel: Neresini sıkacaktım kardeşim? der.
22- Türkiye’de 70’lerin sonunda yaşanan ekonomik krizi, dış ticaret açığındaki artışı ve döviz darboğazını şu sözlerle ifade etmiştir.
–70 sente muhtacız.
23- Başbakanken bir programda kendisine “sizi o bulunduğunuz yerden 6 defa indirdiler, hala orada nasıl oturuyorsunuz? diyen gazeteciye verdiği cevap:
-Ben altı kere gittiysem yedi kere geldim.
24- Kendisine Fenerbahçe’yi mi yoksa Galatasaray’ı mı tuttuğunu soran bir gazeteciye:
-Beşiktaş’ı niye sormuyorsun?
25- Ben bir gün evimde otururken Çankaya’ya çıkayım diyerek çıkmadım.
26- 8 Kasım 1968’de Adalet Partisi Ankara İl Kongresi’nde Demirel konuşurken bir delege, kürsüye doğru koşarak “komünistler bu tarafa doğru yürüyor” diye bağırınca Demirel konuşmasını hiç kesmeden:
-“Yürüsünler ne olacak, yollar yürümekle aşınmaz. Tabanları yanana kadar yürüsünler” demiş, daha sonra da bunu “kimse beni yanlış çıkarmak için, bakalım yollar yürümekle eskir mi? diyerek daha fazla yürümemiştir” diyerek bu sözünü geliştirmiştir.
27- Kendisine yönelik eleştirilere:
–Kızdırmayın adamı bakayım.
28- 1 Şubat 1978, AP Genel Başkanı ve ana muhalefet partisi olarak hükümete:
-Hükümetin başını kontrgerillanın ne olduğunu ve nereye bağlı olduğunu açıklamaya davet ediyorum.
29- 24 Kasım 1990, DYP Genel Başkanı ve ana muhalefet partisi olarak kontrgerilla konusunda hükümete:
-Hukuk devletinde bu tür örgütlere yer yoktur. Parlemento’nun bu toplumsal tehlikeye, hukuk dışılığa ve devlet içindeki bu gizli örgütlenmeye karşı çıkması bir görev haline gelmiştir.
30- -Muhabir: Efendim derin devlet nedir?
-Demirel: Derin devlet, normal devletin raydan çıkmış halidir.
31- Dün dündür, bugün bugündür.
32- Bir kış PKK ateşkes ilan ettiğinde o vazgeçilmez üslubuyla devletin bakış açısını çok güzel özetler:
-Kan döken insanlar ‘biz kan dökmekten vazgeçtik’ derlerse ‘iyi yaptınız, alın size bir mükafat verelim’ denmesi mümkün değil. Kan döken insanlara ‘aman vazgeçmeyin, kan dökmeye devam edin’ demek de mümkün değil. Kan döken insanlar bundan vazgeçerlerse, bu iyi olmadı demek de mümkün değil.
33- Türkiye’de ki tüm hükümetler başa geldiklerinde kurdukları ‘enkaz devraldık’ cümlesini ilk söyleyen Süleyman Demirel’dir.
34- Fırat’ın kenarındaki bir kuzudan ben soruluyum.
35- 2014 yılında yapılan ‘tartışmalı’ Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde hiçbir üniversitede protesto gösterisi yapılmamasını dikkat çekici olduğunu ifade etti. (ince)
36- Demirel ‘nerede bu ODTÜ’lü öğrenciler?’ diye sordu ve sonra istediği tepkiyi aldı. ODTÜ senatosu Çankaya seçimine yönelik sert br bildiri yayınlayarak cevap verdi.
37- 1978 yılında CHP’nin 40 günde Türkçe bilmeyen öğretmenleri alıp öğretmen yapması hakkında:
-“Kırk günde kabak yetişmez” demiştir.
38- Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmek için tarih alma konusunu şu fıkra ile değerlendirmiştir:
-Avrupa Birliği’ne girmek isteyenler sınava giriyor. Bulgaristan sınava giriyor ‘atom bombası ne zaman atıldı’ diye soruluyor. ‘1945’ diyor, ‘geçtin’ deniyor. Daha sonra Romanya sınava giriyor. ‘Atom bombası nereye atıldı’ deniyor, ‘Japonya’ diyor, sen de geçtin’ deniyor. Türkiye’ye sıra gelince ‘ atom bombası atıldıktan sonra ölenlerin isimleri, soyadları, doğum yerleri, mesleklerini söyle’ deniyor.
-Şartlar ne kadar ağır olursa olsun Türkiye Avrupa sıkıntılarını aşacaktır ve Türkiye Avrupa Birliği’nin tam üyesi olacaktır.
39- Demokrasilerde çare tükenmez.
Süleyman Demirel Hep Başbakan
40- Seçim vaadi olarak seçmenlere:
–Ne veriyorlarsa benden 5 fazlası.
41- Susurluk skandalı sonrası:
-Devlet bazen rutinin dışına çıkabilir.
42- Görünen köy uzakta değildir.
43- 13 Mart 1995 Gazi olayları sırasında basına yaptığı açıklama:
-Olaylar fevkalade.
44- Türkeş Türk çocuğu, Ecevit halk çocuğu, Erbakan Müslüman çocuğu, biz o… çocuğu muyuz?
45- Güniz sokak’ta Nazmiye ile birlikte tavuk besleyecek değiliz.
46- 1991 genel seçimleri sonrası DYP-SHP koalisyon hükümetinin kurulduğu gün.
–Goalisyon hökümetimiz hayırlı uğurlu olsun.
47- -Memleket meseleleri bir parkta oturarak halledilseydi, çok büyük bir park yaptırır hep beraber içinde otururduk.
48. –Binaenaleyh, öküzün altında buzağı aramanı manası yoktur.
49- 24 Mart 1963 gecesi Celal Bayar için çıkarılan özel affı prostesto eden gençlik kolları AP binasını taşlı, sopalı saldırarak harabe haline getirir. Bu olayın ardından Demirel:
– ‘Bu memlekette 50 sene daha demokrasi olmaz’ dedi ve partililerin bütün ısrarlarına rağmen istifa edip şapkasını alıp çıktı. Bu cümle sonraları Demirel için bir slogan olmuş ve ‘Şapkamı alır giderim, şapkamı alır gelirim’şeklinde devam etmiştir.
50- Kasket’i Ecevit kaptı bana fötr şapka kaldı.
51. Seçimlerden önce genel evlerin kapatılacağı sözünü veren Demirel seçim sonrası:
– Genel evleri kapatalım da bizi mi sevsinler.
52- Solcular adam öldürüyor ama milliyetçiler öldürmüyor mu sorusuna verdiği cevap:
-Bana, milliyetçiler de adam öldürüyor dedirtemezsiniz. (Milliyetçi adam öldürmez, öldürüyorsa milliyetçi olamaz.)
53- 3 Fidan’ı dar ağacına göndermesi. Üç gencecik canın idam kararı onaylatmak için elini kaldırdıktan sonra kabinesine dönüp ‘el kaldırsanıza sevimliler’ bakışı.
54- 1991 seçimleri öncesinde 500 günde enflasyonu %10’un altına düşüreceğini ve herkese bir ev, bir araba vaadinde bulunan Süleyman Demirel ’e 500 gün sonunda enflasyon vaadini soran gazetecilere:
-Memlekette enflasyon yoktu da biz gelince mi oldu? Önümüzde bir 500 gün daha var, sonra bir 500 gün ve 300 gün daha var.
55- Nur Cemaati’nin desteğini almak için eğer seçilirse Nur Cemaati’nden bir bakan çıkaracağını vaat etmiş seçimden sonra beklenen bakan çıkmamıştır. Nur Cemaati’nin hani bizden bakan çıkaracaktınız sorusu üzerine:
Süleyman Demirel : Ben varım ya.
56- Ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur.
57- Mümkünü gayri mümkün, gayri mümkünü mümkün kılmak gayri mümkündür.
58- MİT gizli saklı işler yapan bir kurum değildir.
59- 12 Eylül 1982 Askeri Darbesine atfen:
-O zamanlar soruşturuyoruz, darbe söylentileri için milli istihbarat teşkilatıyla temas halindeyiz ama bize o günlerde Angola’da ki darbe planları hazırlıkları tüm detaylarıyla masamda olurken ordumuzdaki hali öğrenemiyorduk.
60- Rahat uyuyun ama uyuya kalmayın.
Son olarak çok derin anlamları olan bir sözüyle bitirelim.
Süleyman Demirel: Türkiye yönetilemez anca idare edilir.
Fikret Kızılok’un Süleyman Hep Başbakan parçasını dinlemeden geçmeyin.
0 Yorum