Nereden Nereye: “KIRO” Kelimesinin Kökeni
KIRO kelimesi günümüzde pek kullanılmasa da televizyonlardan, gazetelerin magazin sayfalarından oldukça sık karşılaştığımız KIRO kelimesinin nereden geldiği hiç tartışılmadı. Aslında bu kelimenin farklı dillere geçerken uğradığı anlam kayması da hiç ilgimizi çekmemişti.
Kıro
TDK’ya göre; “Görgüsüz, Kaba” anlamına geliyor. Bilindiği üzere 90’lı yıllardan tutun da 2010’a kadar sahil kenarlarında beyaz atletle dolaşana da altın kolye takıp parlak takım elbise giyen adamların, ayaklarındaki topuğuna basılmış kunduranın altına beyaz çorap giymesine de tarif olarak KIRO tabiri kullanılırdı.
Genelde bu tip yakıştırmalar Kürt’lere yönelik olurdu. Kürtçe’de erkek çocuk manasına gelen KURO Türkçe’ye bu şekilde anlam kaymasıyla geçmişti. Bir dönem iğrenç de olsa aşağılamak için Kürtlere KIRO denildiğinde Kürtler de bunun zıttı olan TIRO’yu türettiler. Bu süregelen çekişme gidebildiği kadar gitti. Artık dil, ırk ayrımı yapılmadan KIRO ve TIRO aslında birbirlerini doğurdular.
Ananevi kurallara göre Kürtlerin giyinişi ve bölgesel ağızlardan kaynaklı konuşma biçimleri Türklere enteresan ve komik gelmiştir. Aslında komik olmayan bu durumla alışılmışın dışında olması ve çağa ayak uyduramadıkları iddiasıyla alay edilmiştir.
Peki KIRO kelimesi nereden türetildi, hangi amaçla türetildi, ilk kullanıldığında maksat neydi ?
Akademik araştırmaların dışında bununla ilgili bir çalışma yapılmadı ya da yapıldıysa bile hiç gündeme
gelmedi. Gazetelerin ve televizyonların henüz yeni moda olduğu dönemlerde tüm Türkiye’nin diline pelesenk
olan bu kelime, aslında basitçe söylenmedi ve uydurma bir kelime sanılsa da aksine iddialı biçimde
bilinçli bir söylemdi.
Cro Magnon
Bakıldığında net olmamakla beraber yaklaşık 45.000 – 50.000 yıl öncesinin
insanları sınıflandırırken CRO MAGNON diye adlandırılmış. İlkel insan anlamına gelen CRO MAGNON ve şu an kullanıldığı ismiyle KIRO anlam bakımından birbirini destekler nitelikte.
Dönemin eğitimlileri şakayla karışık ya da aşağılama anlamıyla bu kelimeyi tabir edilenin dışına taşıyıp, günümüzde de bu tip insanların olduğuna vurgu yapmıştır. Henüz ilk kim tarafından kullanıldı bilinmese de bu kelime aşağılama, hakaret olarak hiçbir zaman kullanılmamalı.
Zira biz millet olarak birbirini seven, saygı duyan, hoşgörü ile yaklaşan, misafirperver bir milletiz. İnsanı yaralayan onun kimliği ve dili ile alay etmek bize yakışmaz.
0 Yorum