Antioksidanların Hayatımızdaki Yeri
Antioksidanların hayatımızdaki yeri ve önemi hakkındaki bu yazımız size bir çok yeni bilgi kazandıracak. Vücudumuzun ürettiği ve yahut tüketmekte olduğumuz gıdalardan sağlanan, bu nedenle hücre hasarlarını önleyen bileşiklere antioksidan adı verilir. Oksidasyonun vücudumuzdaki hücrelere vermiş olduğu hasarı azaltırken, serbest radikal sistemini temizler.
Antioksidan ne işe yarar?
Antioksidan serbest radikal, perikosit çözücü, tekli oksijen söndürücü, hidrojen ve elektron verici, enzim engelleme (inhibitörü), aynı yönde etki eden ve metal iyonlarını birbirine ağlama özelliği göstererek, sitokrom, hemoglobin, klorofil, B12 vitamini gibi organik molekül ile heterosiklik bileşikler arasındaki aktarım görevinin yapar.
Akciğerde ilk savunma hattını antioksidan enzimler meydana getirir. Serbest radikalleri dengede tutarak, bağışıklığı arttırır ve kronik hava yolu apse(iltihap) azaltır.
Antioksidanın faydaları nelerdir?
Cildi korur ve yaşlanmayı geciktirir.
Serbest radikalleri etkisiz kılmaya yardımcı olup, hücre hasarını önleyerek ve genel sağlığı koruyarak arttırır ve yaşlanma etkilerini geciktirir. Hücrelere zarar veren serbest radikaller kırışık oluşumuna etkisi büyüktür. Antioksidanlar, oksidayonun ve serbest radikallerin biyokimyasal neticelerini sınırlandırarak, vücudun arınmasına, sağlıklı olmasına ve cildin daha parlak görünmesine yardımcı olur.
E vitamini, Q10, C vitamini ve rosmarinik asit güçlü antioksidan açısından güçlü bir içeriğe sahip olması özelliği ile kozmetikte ve cildi toksinlerden korundukları içinde akne (sivilce) tedavisinde kullanılır.
Vücut bağışıklığı güçlendirir ve artırır.
Sigara, çevre kirliliği, aşırı egzersiz, doku travması, iskemi, radyasyon, kemoterapi ve trans yağlar ile yapay tatlandırıcıların tüketimi stresi tetikleyerek hücre hasarına neden olur. Bu durum bağışıklık sistemini de etkiler. İçeriği antioksidanlar açısından zengin bir diyet ve beslenme, metabolizmanın aktif çalışmasını destekleyerek vücudu hastalıklara karşı korur.
Kalp ve damar rahatsızlarını karşı korur.
DNA’nın ve vücutta bulunun proteinler ile diğer moleküllerin, oksidatif zarara uğraması kalp rahatsızlıklarını ve koroner kalp hastalığının başlayarak gelişmesine neden olabilir. Yapılan araştırmalar sonucunda Antioksidan içeriği açısından zengin, yeşil çay, beyaz çay, melisa çayı ve rezene çayının kalp hastalıkları ve felç geçirme riskinin azaltılması ve diğer kalp rahatsızlıklarını yavaşlattığı belirtilmiştir.
Göz hastalıklarını önlenmesine yardımcı olur.
E ve C vitamini, beta–karoten ile çinko kombinosyonunun, yaşa bağlı makula dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı) sebebiyle görme kaybının azalmasına ve kataraktın ilerlemesinin engellenmesinde rolü olduğu yapılan araştırmalar sonucunda tespit edilmiştir.
İltihabı azaltır ve önler.
Antioksidanlar, antienflamatuar etkilerinden kaynaklı olarak eklem ve kas hastalıklarını iyileştirdiği ve kaslarda oluşan semptomlar da rahatlama sağladığı yapılan araştırmalar ile neticelendirilmiştir.
Kolesterolü dengeler.
HDL (iyi ) kolesterolü yükseltir, LDL (kötü) kolesterolünde oksitlenmesini önleyerek, kalp hastalıkları riskinin ve iltihaplanın azaltılmasında oldukça etkilidir.
Sinir sistemi korur.
Hafızayı güçlendirir ve iyileştirir. Bunama riskini azaltır ve yaşa bağlı olarak gelişen beyin hasarını yavaşlatır.
Antioksidan Besinler Nelerdir?
Vücudumuzdaki sistematik işleyişte oldukça önemli yeri olan antioksidanları doğal yolla almak için Bitter Çikolata, Ceviz, Yaban mersini, Çilek, Enginar, Ahududu, Lahana, Pancar, Fasulye, Ispanak, Yeşilçay, Beyaz Çay, Rezene ve Melisa çayı tüketimi yapabilirsiniz.